Edirne Işık Otel
  Edirnenin Tarihi Ve Turistik Yerleri
 

EDİRNE SELİMİYE  CAMİİ:



Edirne selimiye camii

Gelmiş geçmiş mimarların en harikası Mimar Sinan'ın "ustalığımın eseri" dediği bu camii dünyada tek kelimeyle "mimarlık harikası" olarak tanınır. Dahi mimarın 84 yaşındayken inşa ettiği bu görkemli cami Sultan II. Selim adına yapılmıştır. 1569 yılında yapımına başlanılan cami 6 yıl süren yorucu bir uğraş sonunda 1575 yılında tamamlanmıştır. Caminin dört köşesinde birebir eşit boy ve çapta dört minare yer almaktadır. Bunlar 70,89 metreyi bulan boyları ile "Türkiye'nin en yüksek minareleridir. 31,28 metre çapındaki kubbesi de aynı özelliği taşımaktadır. Caminin duvarları ve mihrabı İznik ve Dimotoko çinilerinin en mükemmelleri ile süslenmiştir. Edirne'ye her yönden girişte iki taneymiş gibi görünen, ancak yaklaştıkça 4 tane olduğu anlaşılan minarelerin birisinin üç şerefesine üç ayrı merdivenle çıkılmaktadır. Bu merdivenlerden çıkanlar birbirlerini asla görememektedirler.Selimiye Camii şehrin dışından bakıldığı zaman iki minareli gibi görünür ama aslında 4 tane vardır...

EDİRNE  ESKİ  CAMİİ:





Kentin merkezindeki caminin yapımı 1403 yılında Emir Sülayman Çelebi tarafından başlatılmış. Eski Cami kapısının üzerinde dikdörtgen bir kitabe levhası vardır. Eski Cami aynı zamanda merkezi kubbeyi taşıyan dört paye ile dört duvar üzerine dokuz kubbeli kare biçiminde bir yapıdır. Üçerli sıralanan kubbelerin orta sırası yanlardakilerden daha yüksektir.Yan ölçüsü dıştan 49.5 metre,kubbelerin çapı ise 13 metredir.Kubbelerin yapılışı orjinaldir.Ön kapıdan girince ilk kubbenin trompları ise bir kürenin dörtte biri şeklinde boş bırakılmış olup sekiz bölüm halindeki bu kubbenin ortasında ışık deliği olarak bir de fener bulunur.
EDİRNE YILDIRIM BAYEZİD CAMİİ:



Sultan II. Beyazid Külliyesi Darüşşifası, yüzyıllar önce ruh hastalarının u ve müzik sesiyle tedavi edildiği bir hayır kurumuydu... Edirne II. Beyazid Külliyesi, 2004 yılında "Avrupanın En İyi Müzesi" seçildi.İki avlu bir ana bloktan oluşan yapı, medrese ile caminin batısında olup, arasında bir geçit kapısı bulunmaktadır.İkinci avludan bir kapı ile Darüşşifa'nın yataklı bölümü olan ana bölümüne geçilir.Giriş kapısının üstü kubbeli ve kanat açıklığı kemerlidir. Burası, ortada büyük, fenerli bir kubbe ile,bunu çevreleyen 12 küçük kubbenin örttüğü merkez, ortasında 12 köşeli fiskiyeli bir havuz bulunan mermer döşeli bir salondur. Burada 500 yıl öncesinin bir "Osmanlı bimarhanesi" (bimar:hasta, hane:ev) canlandırılmıştır. Tedavide, dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra müziğin, su sesinin, güzel kokuların ve meşguliyetin kullanıldığı bu mekanlar geçmişi zengin bir görsel anlatımla günümüze taşımaktadır.

TARİHSEL EDİRNE  KIRKPINAR GÜREŞLERİ:



EDİRNE MERİÇ NEHRİ VE KÖPRÜSÜ:




TARİHİ EDİRNE ALİPAŞA ÇARŞISI:


EDİRNE ÜÇ ŞEREFELİ  CAMİİ:





Üç Şerefeli Cami, Edirne'deki Osmanlı döneminden kalma camidir. Kimin tarafından hangi tarihte yaptırıldığı tartışmalıdır. Bazı iddialara göre Yıldırım Bayezid'ın oğullarından Musa Çelebi tarafından 1410 yılında yaptırılmıştır. Diğer bir iddiaya göre ise II. Murat tarafından 1437'de yaptırılmıştır. Bazı kaynaklar yapım tarihi olarak 1447 yılını da vermektedir. Mimarı Sinan'ın ustası Müslihiddin Ağa'dır.

Daha önce yapılan camilerden ayrı olarak geniş bir şadırvan avlusu vardır. Orta kubbesi yüksek ve büyüktür. Açılma gücüne karşı sekiz payandası vardır. Caminin dört minaresi avlunun dört köşesindedir. Bu minarelerden en yüksek ve üç şerefeli olanı, camiye adını vermiştir. Bu şerefelerin her birine ayrı merdivenle çıkılır.

 EDİRNE  BAYEZİD KÜLLİYESİ(SAĞLIK MÜZESİ):




Sultan II. Beyazid Külliyesi Darüşşifası, yüzyıllar önce ruh hastalarının u ve müzik sesiyle tedavi edildiği bir hayır kurumuydu... Edirne II. Beyazid Külliyesi, 2004 yılında "Avrupanın En İyi Müzesi" seçildi.İki avlu bir ana bloktan oluşan yapı, medrese ile caminin batısında olup, arasında bir geçit kapısı bulunmaktadır.İkinci avludan bir kapı ile Darüşşifa'nın yataklı bölümü olan ana bölümüne geçilir.Giriş kapısının üstü kubbeli ve kanat açıklığı kemerlidir. Burası, ortada büyük, fenerli bir kubbe ile,bunu çevreleyen 12 küçük kubbenin örttüğü merkez, ortasında 12 köşeli fiskiyeli bir havuz bulunan mermer döşeli bir salondur. Burada 500 yıl öncesinin bir "Osmanlı bimarhanesi" (bimar:hasta, hane:ev) canlandırılmıştır. Tedavide, dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra müziğin, su sesinin, güzel kokuların ve meşguliyetin kullanıldığı bu mekanlar geçmişi zengin bir görsel anlatımla günümüze taşımaktadır. 

 





 

 
  Bugün 15563 ziyaretçi (35212 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol